Futbol: Ortak Bir Tutku
Çarşamba, Ekim 26, 2022Afrika’da ilk kez sömürge döneminde tanıtılan futbol, Afrika’nın ekonomik kalkınması için bir fırsat olarak görünmekte; gençlerin tefrika ve fanatizmin tesirinden bağımsız olarak yönlendirilmesi için fırsatlar sunmaktadır.
Soğuk Savaş’ın ortasında, 10 Nisan 1971 tarihinde Çinli yetkililerin daveti üzerine bir Amerikan masa tenisi takımının Çin'i ziyaret etmesinin, iki kutuplu küresel bağlamda onlarca yıllık gerilimden sonra Washington ile Pekin arasındaki yakınlaşmanın başlangıç noktası olacağına kim inanırdı? O zamanlar uluslararası ilişkiler uzmanlarının tanımladığı şekliyle “Ping-Pong Diplomasisi”, Çin’in Tayvan aleyhine Birleşmiş Milletler Örgütü’ne kabulü, Başkan Nixon’ın 1972 yılında Çin’i ziyaret etmesiyle ve 1979 yılında iki ortak arasında diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasıyla sonuçlanmıştır.
Bu önemli tarihsel gerçek, devletler için yumuşak bir gücün ve tam olarak ulus markalaşmasının bir aracı olarak sporun önemine tanıklık etmektedir. Bununla birlikte, sporu kazanç yönünden ve sosyal özelliğinden ayıramayız. Spor, ekonomik ve altyapısal gelişimin yanı sıra istihdam oluşturmanın ve sosyal uyumun önemli bir vektörünü temsil etmektedir. Bu gerçeğin bilincinde olan hükümetler, siyasi gündemlerini hem ulusal hem de uluslararası alanda güvence altına almak için spor alanına yatırım yapmaktan çekinmemektedir. Ayrıca, ön seçimli vekil adayları, oylarını güvence altına almak amacıyla sempatizan toplamak için sporu bir araç olarak kullanmaktadır. Seçim kampanyaları sırasında spor sahalarının buluşma noktası olarak tercih edilmesi, sadece kapasitelerinin fazla olmasından dolayı değil, aynı zamanda bu stadyumların gençlerin, seçmenlerin en popüler buluşma noktalarından biri olmasına da bağlıdır.
Bu spor disiplinleri arasında futbol, dünya genelinde en popüler spor olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, müsabakaların problemsiz organizasyonu ve holdinglerin başarısı için sektöre büyük miktarlarda yatırım yapılmaktadır. Bu yüzden, futbolun etrafında özel kuruluşların ve devletlerin pastadan pay almaya çalıştığı verimli bir ekonomi geliştirilmektedir.
Birkaç nedenden dolayı Afrikalı liderleri diğerlerinden daha fazla zorlayan gerçekler vardır. Afrika’nın 19 yaş ortalamasıyla dünyadaki en genç nüfusa sahip olduğuna dikkat edilmelidir. Bu nüfus varlığı, işsizlik bağlamında da bir zorluk olabilir. Gençlerin işsiz olduğu bir toplum genellikle artan suç oranları ve radikalleşmenin yanı sıra uyuşturucu, mental hastalıklar ve ahlaki yozlaşmaların olduğu milli duygulardan yoksun tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalır. Futbol, bir ulusa zarar veren, bir ülkenin kalkınmasını engelleyen bu tarz sıkıntılara çare olabilecektir.
Afrika’da ilk kez sömürge döneminde tanıtılan futbol, Afrika’nın ekonomik kalkınması için bir fırsat olarak görünmekte; gençlerin tefrika ve fanatizmin tesirinden bağımsız olarak yönlendirilmesi için fırsatlar sunmaktadır.
Afrika, son otuz yılda futbol potansiyelini beslemek, büyütmek ve sergilemek için muazzam çaba sarf etmiştir. Elbette, ikincil roller oynamaktan bıkmış olan kıta, ilk dünya futbol kupasını 2010 yılında Güney Afrika’da düzenleyerek liderliği ele geçirdi. Afrika’nın çeyrek finaldeki son temsilcisi Gana, Uruguay’a yenilmesine rağmen, sıcakkanlı Güney Afrika kamuoyu kadar diğer ülkelerden gelen katılımcılar da düzenlenen bu organizasyona yönelik aynı memnuniyeti paylaşmışlardı. Güney Afrika’nın yanı sıra kıtadaki futbolun yönetim organı olan Afrika Futbol Konfederasyonu’nun da destekleriyle organize edilen bu başarılı etkinlik, Afrika’nın fırsat sunulduğunda üzerine düşeni yapma yeteneği ve hazırlığı konusunda şüphe duyanları ikna etmiştir.
Bir spordan daha fazlası olan futbol, Afrika’nın her köşesinde paylaşılan gerçek bir "din" gibidir. Bu disiplinin popülerliği, basketbol veya beyzbolda olduğu gibi uygulanabilmesi için çok büyük mali kaynaklar gerektirmemesinden kaynaklanmaktadır. Kumda, sınıflarda, çimenlerde, yalın ayak veya çizmeli, gömleksiz veya formalı, kumaşa sarılmış bir deri topla veya boş şişelerle oynanan futbolda esas olan, topa vurmak için bir nesneye sahip olmak ve arkadaşlarla eğlenmektir.
Kamerun söz konusu olduğunda, bağımsızlığından bir yıl önce 1959’da Kamerun Futbol Federasyonu’nun (FECAFOOT) kurulması, bu disipline gösterilen bağlılığı ve ilgiyi yansıtmaktadır. Şu anda Kamerunlu eski milli futbolcu Samuel Eto’o tarafından yönetilen bu kurum, Kamerun’da futbol organizasyonlarının denetlenmesi ve geliştirilmesinde Spor ve Fiziksel Eğitim Bakanlığı’nı desteklemektedir. Bugüne değin, kamu kurumları tarafından Kamerun futbolunun profesyonelleştirmesi ve “Kamerun’un yenilmez aslanları” olan milli takımına görünürlük ve prestij kazandırılması için çok çaba sarf edilmiştir.
Bu çabalar neticesindeki dengelerin tatmin edici göründüğü Kamerun milli takımının parlayan bir ünü vardır. Kamerun; 19 kez katıldığı Afrika Uluslar Kupası’nda Mısır’dan sonra en başarılı kulüp olarak 5 kupa kazanmış; Olimpiyat oyunlarında altın madalya elde etmiş; FIFA Konfederasyonlar Kupası’nda bir kez finalist ve FIFA Dünya Kupası’nda çeyrek finalist olma gibi başarılara imza atmıştır. Kamerun Milli Takımı, artık tüm Kamerunluların, ayrım gözetmeksizin zafer için bir araya geldikleri ulusal birliğin bir sembolüdür. Dahası yurt dışındaki Kamerunlular dahi kendilerini söz konusu takımla ya da sembol haline gelen oyunculardan biriyle özdeşleştirmektedir. Kamerun Cumhurbaşkanı Sayın Paul BİYA’nın “Bütün dünyada, yenilmez aslanları kim tanımaz?” şeklindeki ünlü ifadesi takımın şöhreti ve ülkesinin marka imajını geliştirmedeki rolü hakkında çok şey söylemektedir. Bu, 9 Ocak - 6 Şubat 2022 tarihleri arasında Kamerun’un ev sahipliği yaptığı Afrika Uluslar Kupası’nda ortaya koyulan bir imajdır.
Covid-19 pandemisine bağlı kısıtlamalar nedeniyle 2021 yılından 2022 yılına ertelenen Afrika Uluslar Kupası, tam altmış yıl sonra ikinci kez Kamerun tarafından organize edildi. Senegal’in şampiyon, Mısır’ın ikinci ve ev sahibi ülkenin üçüncü olduğu AFCON 2021, kıtada şimdiye kadar düzenlenen organizasyonlarda toplam seyirci rekorunu kırmış ve bu kupa, CAF’ın Genel Sekreter’ine göre “dünyanın en başarılı ürünlerinden biri olmuştur”. Ayrıca, bu kupanın final maçını Türk kanalı TRT canlı yayınlamıştır.
Maçlara ev sahipliği yapacak altı şehir seçilmiştir. Bu şehirler; Garoua, Limbe, Bafoussam, Douala ve Yaoundé’dir. Kamerun Hükümeti, yaklaşık 520 milyar CFA Frangı olduğu tahmin edilen muazzam bir mali kaynağı organizasyon için seferber etmiştir. Yaoundé’de 60.000 koltuklu ve Douala’da 50.000 koltuklu iki yeni stadyumun inşası; Douala, Bafoussam ve Garoua’da üç oyun alanı inşası ve ayrıca Yaoundé, Douala ve Limbé’deki üç stadyumun yenilenmesi için yatırımlar yapılmıştır. Ulaşım, turizm ve sağlık altyapıları yenilenmiş ve bu alanlarda yeni yatırımlar yapılmıştır.
Esasında bu bölgesel spor organizasyonlarının Kamerun’da düzenlenmesindeki temel stratejinin amacı, Covid-19’un etkileri ve güvenlik sorunlarıyla sarsılan ve GSYİH’sinde 1994 yılından beri görülmemiş bir kayıpla karşı karşıya kalan ülkenin ekonomisini canlandırmaktı. Turizm, bu yatırımların olumlu sonuçlarının görüldüğü ilk sektör olabilir. Ancak Kamerun’un, altyapı çalışmalarına yönelik yapılan yatırımlarının başarıya ulaşması için daha fazla spor organizasyonu düzenlemesi gerekmektedir.
Kamerun’da üst düzey veya profesyonel diye adlandırılan futbolun yanı sıra amatör futbol da tutkuyla oynanmaktadır. Bu durumu göz önünde bulundurarak, futbolun tanıtımından sorumlu kamu otoriteleri, çeşitli düzeylerde müsabakaların düzenlenmesini sağlamakta ve teşvik etmektedir. Kamerun’da ilkokul, ortaokul ve üniversite düzeylerinde eğitim kurumları arasında müsabakalar düzenlenir. Aynı şekilde, çeyrek final şampiyonaları da aynı bölgenin amatör kulüplerini okul tatillerinde bir araya getirmektedir. “2-0 şampiyonluk” (kavramı) genellikle arkadaş olan [futbol] “müdavimlerini” her hafta sonu biraz eğlenmek için bir araya getirmesi nedeniyle Kamerun sokaklarında ve mahallelerinde de meşhurdur. Kamerun’da tatil yapan Kamerunlu ünlü futbolcular genellikle yaşıtlarıyla kaynaşmak ve gençlere daha iyi akıl hocalığı yapmak için bir birliktelik ruhu yaratmak amacıyla şampiyonalar düzenlemektedir.
Ancak Afrika kıtası ve özelde Kamerun ne yazık ki futbolun iktisadi kazançlarından tam olarak yararlanmamaktadır. Bu alanda yapılan birçok araştırmaya göre, kötü yönetim futbolun iktisadi kazançlarından yararlanamama durumunun asıl neden olarak gösterilebilir. Bununla birlikte, eski oyuncular Afrika futbolunun Avrupa’daki muadilinden mustarip olduğunu vurgulamaktadır. Durum ne olursa olsun, futbol günümüzde toplumların gelişmesi için hayati bir unsurdur.