"Birlik Gazetesi, 6 Bin Sayı ile Tarihî Bir Görev Yerine Getirmiştir"
Salı, Mart 26, 2024Birlik gazetesi sadece Makedonya çapında değil ulusalararası çapta da basılı medya tarihinde en uzun soluklu gazeteler arasında yer almaktadır. İlk sayıları özel bir girişim olarak Yücel Teşkilatı tarafından çıkan ve birkaç sayı sonra tamamen devlet kontrolünde giren Birlik gazetesi, Türk toplumunun kayıtlı arşivi olmuş ve sosyal hayat başta olmak üzere eğitim, kültür, sanat, spor, ekonomi ve siyaset gibi alanların nabzını tutmuştur.
Yeni Balkan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mürteza Sulooca ile Balkanlar'daki Türk basın tarihinin en önemli gazetelerinden Birlik'i konuştuk. Sulooca, Yücel Hareketi tarafından kurulan Birlik'in Makedonya Türkleri için ne anlam ifade ettiğini ve bıraktığı kültürel mirası anlattı.
Birlik gazetesinin Makedonya Türk basın tarihi açısından anlamı nedir?
Birlik gazetesinin Makedonya Türk basın tarihi açısından anlamı, Birlik gazetesi genel yayın yönetmenlerinden Fahri Kaya’nın, “Bu topraklarda varlığımızı ispat etmek için Türkçe yazıyorum.” sözünde saklı. Makedonya Türk basın tarihine baktığımızda çok zengin bir geçmiş görmekteyiz. Manastır ve Üsküp’te açılan matbaalar ve oralarda yayımlanan resmi gazetelerle birlikte güçlü bir Türk basının temelleri atılmıştır.
Sonra ne oldu, Makedonya Türk basınına dair süreç nasıl ilerledi?
Daha sonra Türk idarenin çekilmesi ile birlikte toplumun önde gelen kişileri de Türkiye’ye göç etti. O dönemde millî mensubiyetten ziyade “Müslüman azınlık” olarak toplumsal yapılanmalara gidilmekteydi. Özellikle kurumsal olarak Türkler ve diğer Müslüman gruplar İslam Birliği vb. siyasi oluşumlar etrafında toplanıyordu. Türkler, Arnavutlar, Boşnaklar ve diğerleri... Türklerin bu dönemindeki gazete ve dergi faaliyetlerini Prof. Dr. İsmail Eren araştırmıştır. Sesler dergisinde yayımlanan, “Yugoslavya Topraklarında Türkçe Basın” adlı yazısı aslında bu döneme ışık tutmaktadır. Araştırmada kısa ömürlü, siyasi çıkarları gözetleyen, bazen dava uğruna kapatılmayı bile göze alan gazeteler yer almaktadır. 1919 yılında çıkan ve “Müslüman menfaatlerine hadim” bir yayın olan Rehber gazetesiden bahsetmekte. Uhuvvet gazetesi, Yugoslavya’da İslam Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti'nin mürevvic-i efkârı olan Hak gazetesi, devlet tarafından yasaklandıktan sonra yerini alan Hak Yol gazetesi hakkında malumatlar paylaşıyor Eren söz konusu yazısında. Bu gazeteler Türk toplumunun mücadelesini ve davasını güttükleri için hepsi kısa ömürlü oldular. Sosyalist Fecri gazetesi genelde Sırpçadan Türkçeye çevrilen bir yayın olmasına rağmen, Türkçe çevirilerde Türklere yapılan haksızlıkları baskıları da gündem getirmiştir. İsmail Eren, 1925 yılında çıkan Yeni Vakit ve Birlik gazetelerinden de bahsetmekte. Fakat bu yayınlar hakkında çok fazla bilgi edinemediğini söylüyor. Halil Kazim’e ait Uhuvvet Basımevi’nde basıldığını ifade ediyor.
Daha sonraki dönemlerde Sırpların Türkçe basına el attığını görüyoruz. Örneğin radikal Sırp partisi mensubu Aleksandar Bukviç, Seda-yı Millet gazetesinin hem sahibi hem de genel yayın müdürüydü. Yine Demokrat Birliği Partisi'nden Avukat Dimitriya Anastasiyeviç, Işık gazetesini kuruyor ve yayınlıyor. İki gazetenin de Güney Sırbistan’da yaşayan Müslümanların gazete ihtiyaçlarını karşılamak için çıktığı ifade ediliyor.
Tüm bu örnekler üzerinden aslında bölgede Türklerin nasıl köklü bir basın yayın geçmişine sahip olduklarını görebiliyoruz değil mi?
Evet, dediğiniz gibi tüm bunları aslında yaşadığımız bu topraklarda Türklerin nasıl köklü bir gazete tecrübesini olduğunu dile getirmek, değişik siyasi gündemler nedeniyle içeriklerde ve toplumu yönlendirmelerde nasıl sıkıntılar yaşandığını göstermek için anlatıyorum.
Peki, Birlik nasıl siyasi ve sosyal şartlar altında yayımlandı?
Türklerin Osmanlı idaresinin çekilmesi ile Sırp Hırvat Sloven Krallığı döneminde Türkçe eğitim dili olarak yasaklanmıştı. II. Dünya Savaşı dört yıl sürmüş işte bu şartlar altında 60 yıla yakın yayın hayatı olacak Birlik gazetesinin temelleri 23 Aralık 1944 yılında atılmış ve ilk sayısı basılmıştı. İlk sayını hazırlayan ekipten Şerafettin Ferid (Yücel), bir vesile ile tecrübesizliklerini dile getirmişti. Buna rağmen gönüllü olarak, Nazmi Ömer ismi veren kişi, en büyük yükü taşıyan matbaacı Ali Abdurrahman; Refik Şerif, Hüsamettin Mehmet (Vardar) el birliği ile bu zor işin üstesinden gelmişlerdi. Bazı iddialara göre kurucuları arasında daha sonra Türkiye'nin cumhurbaşkanlarına da tercümanlık yapacak olan ve Türkiye’ye göç eden Avukat Nurettin Davut Çelebi de yer almıştır. Yine bir rivayete göre de ilk sayının baskı sayısı 4 bindi.
Birlik gazetesi sadece Makedonya değil ulusalararası çapta da basılı medya tarihine en uzun soluklu gazeteler arasında yer almaktadır. İlk sayıları özel bir girişim olarak Yücel Teşkilatı tarafından çıkan ve birkaç sayı sonra tamamen devlet kontrolünde giren Birlik gazetesi içeriklere bakmaksızın Türk toplumunun kayıtlı arşivi olmuş ve sosyal hayat başta olmak üzere eğitim, kültür, sanat, spor, ekonomi ve siyaset gibi alanların nabzını tutmuştur.
Birlik bir basın yayın organı olmanın yanı sıra var olduğu şartlar içerisinde başka neleri başarmıştır?
Geçtiğimiz yıl içerisinde Kuzey Makedonya Devlet Arşivleri'nde; basın, göç, eğitim ve kültür ile ilgili yaptığım bazı araştırmalar esnasında, 1950 yılında bir okul teftişinden çıkan raporu inceleme fırsatı bulmuştum. Radoviş bölgesindeki Türk okulları ile ilgili bu raporda şunlar ifade edilmekteydi: “Program plan ve programa göre ilerlemiş ve Türkçeyi öğrenmede kullanılan temel yardımcı araç Birlik gazetesi ve Pioner dergisi olmuştur”.
Krallık Yugoslavyası döneminde Türkçe eğitimin yasaklanması ve ardından gelen göç ve savaşlar sonucunda Türklerin eğitim seviyesindeki düşüşü Mart 1948 yılında bir analiz gözler önünde sermektedir. Makedonya genelinde okuma yazması olmayanların oranı % 40 iken Türklerde bu oranın % 64 olduğu kaydedilmekte. İşte bu şartlarda teftiş yapan komisyonun raporları bize aslında Birlik gazetesinin önemini gösteriyor. Düşünün; savaş sonrası, özellikle kırsal bölgelerde fakirliğin hâkim olduğu, kitap ve diğer eğitim araç gereçleri bir tarafa, eğitim için temel şartların dahi olmadığı bölgelere bile ulaşan Birlik gazetesinin topluma her anlamda olumlu bir katkı sunmayı başardığını söyleyebiliriz.
Gazetenin yayın sürecine dair daha detaylı bir bilgi edinebilmek adına sormak istiyorum; Yücel Teşkilatı tarafından kurulmasından sonra Birlik gazetesinin yayın serüveni nasıl gelişti?
Yücel, Birlik gazetesini kurmuş fakat devamını getirememişti. Kısa bir süre sonra devlet el atıyor ve o tarihten itibaren Birlik, komünist partisinin bir yayın organı olarak yaşamaya devam ediyor.
Peki, rejim gazeteye kaçıncı sayıdan itibaren el koyuyor?
3. sayıdan sonra rejim el koyuyor, daha sonra Şukri Ramo’nun başa geçmesi ile gazetede tamamen devletin kontrolü altında bir yayın politikası izleniyor. Fakat bunun olumlu tarafları da oluyor. Birlik bir şekilde bu topraklarda Türkçenin, Türk kültürünün yaşatılmasında büyük rol oynuyor. Ara sıra rejimin planlarını uygulamak için kullanılsa da Birlik’in yayın faaliyetlerinin olumlu taraflarını da göz önünde bulundurmamız gerekir. Örneğin yurt dışına taşınan gurbetçi Türklere bile hizmetini sunmuştur Birlik. Mesela Malmö ziyaretim esnasında Birlik Yayınları'nın eserlerini şehir kütüphanesinde görünce benim için büyük ve güzel bir sürpriz olmuştu.
Gazetenin dönemi içerisindeki siyaset ile nasıl bir etkileşimi vardı? Tüm siyasal ve sosyal sorunlar içerisinde Birlik varlığını nasıl devam ettirdi?
Uzun yıllar Yugoslavya’nın bir parçası olan Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti döneminde özellikle göç döneminde 50’li ve 60’lı yıllarda Türk toplumu büyük sarsıntılar yaşamıştı. En az 200 bin kişinin göçü Türk toplumuna kültürel, dinî ve ekonomik olarak darbe vurmuştu. Fakat Birlik gazetesi bulunduğu Nova Makedonya Yayınevi çerçevesinde maddi destek almış ve uzun yıllar devlet tarafından teşvik edilmiştir. Ayrıca Birlik’e Türkiye Cumhuriyeti de belli dönemlerde maddi destekler sunmuştur. Bu destekler maalesef bağımsız Makedonya’da ne yeterli olmuş ne de yayın hayatına devam etmesini sağlamıştır. Aylarıca maaş alamayan gazeteciler zor süreçlerden geçmiştir. Daha sonra ise bu destekler tamamen kesilmiştir.
Birlik, ülkedeki gücünü ve mevcudiyetini Makedon ve Arnavutlarla eş değerde göstermeye başarmış bir gazeteydi. Dönem içerisinde Türkçe resmi dil olmasa da, bir gücün sembolüydü. 1971, 1998 Anayasa Değişikliği ile ilgili, yeni anayasa metni Nova Makedonya’da Makedonca, Flaka gazetesinde Arnavutça ve Birlik gazetesinde Türkçe yayımlanacağında dair bir karar da mevcut örneğin. Bu da net olarak Birlik gazetesinin gücü ve etkisini gösteriyor. Bugün ise mevcut yasalara göre ilanların verilmesi Makedonca ve Arnavutça zorunludur. Türkçe ise yok sayılmaktadır.
Öğretmenleri okulları ziyaret eden gazetecilerden nasıl yerel çaptaki idarecilere baskı yaparak Türkçenin yaşatılması ve Türklerin haklarının korunması konusunda büyük katkılar sunduklarını severek dinliyorduk. O dönemde gazeteci olmak hem sosyal hayatta hem de siyaseten bir güçtü. Birlik’in başında bulunan kişiler bir yandan da aslında daha sonra merkezi yönetimde önemli görevler almak için bir hazırlık süreci içerisindeydiler.
Birlik gazetesinin yayın yaptığı bölgede Türkçe ile halkın bağını sağlam tutmasının yanı sıra Makedonya Türklerinin Türkiye ile olan bağlarına da katkıları olmuş muydu?
Elbette. En başta Birlik gazetesi Türkiye ile ilişkileri canlı tutmuş ve kriz hâline çevirmemiştir. Mesela, Birlik’ten sonra Priştine'de basılan ve Türkçe yayımlanan Tan gazetesinin 1973 yılında bir müddet Türkiye’ye sokulması ve dağıtılmasının yasaklanması konusunda resmi kayıtlar mevcutken Birlik gazetesi ile ilgili böyle bir kayıta rastlanmamış olması, Birlik’in yayın politikalarında Türkiye’ye karşı her zaman dostane bir yaklaşım olmasa da, düşmanca bir yaklaşımının olmadığını gösteriyor diyebiliriz.
Birlik gazetesinin Türkiye’deki edebî, kültürel ve siyasi ortam ile nasıl bir etkileşimi oldu? Bu etkileşim nasıl sağlanıyordu?
Birlik gazetesi, çalışanları aracığıyla ana vatan ile işbirliğini canlı tutuyordu. Sadece çalışanlar değil kurumsal olarak da Türkiye’yle yakın temaslar vardı. Özellikle son dönemlerde Birlik’in yazar ve şairlerinin Türkiye’deki fuarlara katılım göstermesi ikili ilişkilere katkı sunmuş ve etkileşimi sağlamıştı. Ek olarak gazete bünyesinde gazetecilere özel geziler de düzenlenmiş ve ekibe Türkiye tanıtılmıştı.
Birlik’in Makedonya’daki Türk toplumunun dinî eğitimi için gösterdiği çabalar da yine Türkiye’yle sağlanan etkileşimden kaynak buluyordu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi profesörlerinden, Makedonya göçmeni Beyza Bilgin'in, Beyza Teyze’den Hikâyeler adı altında yayımladığı bir dizi dinî hikâye de yine Makedonya Türklerinin bir dinî eğitim kitabı olarak faydasına sunulmuştu.
Ek olarak Birlik’in yayın ekibi, Türkiye’den Makedonya’ya gerçekleştirilen en üst düzey resmî ziyaretlerde önemli söyleyişler gerçekleştirmiş iki ülke arasındaki anlaşmaları Makedonya Türklerinin gündemine taşımıştı. Özellikle Makedonya’nın bağımsızlığı sürecinde iki ülke arasındaki iletişim gözle görülür bir şekilde artmış, Turgut Özal ve Süleyman Demirel dönemlerinde T.C. Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yeniden güçlü bağlar ortaya çıkmıştı.
Yücel Teşkilatı’nın Makedonya Türklerinin sesi olmak adına çıkardığı Birlik gazetesi, kendisinden sonra gelen yayıncı kuşaklara aslında neyi öğretmiş oldu? Bir ilke, bir düstur ya da bir metot olarak böyle bir yoldan bahsedilebilir mi?
Yücel mensuplarının Makedonya Türk toplumuna bıraktığı en büyük değer, Türkçe yayınların yeniden canlanması olmuştur. Makedonya Anti-faşist Ulusal Kurtuluş Meclisi (ASNOM) Kararları'na göre Yugoslavya topraklarında yaşayan milletler kendi medyalarını kurabiliyorlardı. Bu kararlara dayanarak Yücel Hareketi, hem gazete hem de radyo yayınlarına başlanmasını sağlamıştır. Sadece bir örnek vermek gerekirse Arnavutça çıkan Flaka gazetesi dahi Birlik’ten birkaç ay sonra yayın hayatına başlayabilmiştir.
Gazetenin yazar kadrosunda kimler vardı? Ne tür yazılar ve içerikler hazırlanıyordu?
Gazetenin ilk dönemlerinde bir haberde ismini yazmak bir ayıp olarak algılanıyor. Bu yüzden kesin listeyi oluşturmak zor. Bununla birlikte Birlik gazetesi ile ilgili basılan tek eser, Yeni Balkan Yayınları’ndan Cemal Süleyman’ın kaleminden çıkan Birlik'te 30 Yıl adlı kitap ve bu kitaba göre 1944 – 2004 yılları arasında Birlik’te çalışan olarak tespit edilen isimler şöyle:
Ali Abdurahman, Nazmi Ömer, Şerafettin Ferid, Refik Şerif, Hüsamettin Vardar, Nurettin Davut, Şükrü Ramo, Mustafa Karahasan, Fahri Kaya, Necati Zekeriya, Fetah Süleyman Paşiç, Celal Tuna, Vefki Hasan, İlhami Emin, Emine Ademi, Hasan Mercan, Nüsret Dişo, Remziye Morina, Fethiye Çaviç, Süzan Karahasan, Mebrure Haydar, Şerif Miftar, Halise Mustafa, Kerim Dalip, Enver Ahmet, Nebahat Yusuf, Burhan Mısırlı, Zeynel İbrahim, Hasan Kumanova, Amir Kaliç, Avni Abdullah, Pakize Şaban, Gülserer Selim, Hamide Bayram, Sebahat Şemsi, Fahri Ali, Remzi Canova, İlhami Kamil, Sadık Celaleddin, Erol Hayrettin, Cemal Süleyman, Salim Abdullah, Ali Kubur, Saadet Nebi, Güler Selim, Sevdiye Şişko, Arif Ago, Drita Karahasan, Veli Ahmet, Halit Zeynullah, Ayşe Kaya, Suat Engüllü, Necdet Topoyan, Erdoğan Nezir, Enver İlyas, Biba İsmail, Alaettin Tahir, Necmiye Naci, Tüncel Ali, Esat Ohrili, Şeref Berzat, Perihan Süleyman, Ramiz Cerlek, Seyhan Kayın, Semahat Osman, Leyla Selman, Hülya Davut, Erdoğan İsmail, Turan Osman, Naser İdriz, Gülser Klinçe, Salih Salih, Soraya Şahin, Remziye Şerif, Seniha Zeyneloviç, Oktay Omeragiç, Hayro Yakup, Türkan Ali, Şenol Hayrettin, Menderes Nurettin, Hanife Şabanovska, Aynur Seyfullah, Ümran İsmail, Gülistan Dalip, Sevin Alil, Bilgin Celaleddin, Melahat Ali, Esat Bayram, İsmet Bilal, İrfan Bellur, Semra Samet, Lidya Arsovska, Sevim Zeynel, Severcan Daçi, Bogosov Yanev, Semra Ayvaz, Cangül Tahir, İsmail İsmail, Avni Salih, Fadil Abdullah, Sabahattin Sezair, Tome Apostolov, Abdurahman Sait, Destan Destan, İdris Bilaloğlu, Gotak Beyzat, Sabit Yusuf, Faruk Lokan, Hamdi Hasan, Tahip Tahir, Emine Polojani, Eyüp Salih, Muharrem Yusuf, İsa Şimşek, Hasan Poçinka, Sadık Tanyol, İsmailhakkı Koç, Spase Georgiev, Fahriye Recep, Aysel Selim, Nadire Maksut, Seyhan Lama, Selahattin Koka, Semra Celalettin, Nermin Kemal, Enis Emin, Engin Musli, Ethem Kubur, Süleyman Abdürahman, Havva Poçe, Turan Sulçev, Sami Sami, Mustafa Nebi, Turan Mahmut, Asude Abdül, Mustafa Asım, Yusuf Edip, Nabi Yusuf, Tode Blajevski.
Birlik’te yayımlanan yazılarda genellikle Makedonya Türklerinin güncel meseleleri ele alınarak 60 yıllık bir arşiv oluşturulmuştur. Gazetenin içerikleri genellikle edebiyata ve kültüre dair olmakla birlikte Türkiye ile ilişkiler ve Balkan Türklerinin meselelerini ele alan içerikler de yayımlanıyordu. Daha önce de ifade ettiğim gibi değişik vesileler ile gazetede, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanları, başbakan ve bakanları başta olmak üzere üst düzey Türk bürokratlarla gerçekleştirilen söyleşiler de yayımlanmıştı.
Birlik yakın zamana kadar Yücelciler’den Makedonya Türklerine kalan bir miras olarak varlığını sürdürdü. Bugün yayın hayatı son bulmuş olsa da ortada onlarca yıllık bir yayın geçmişi var. Tüm bu miraslar bugünün Makedonya Türkleri için ne anlam ifade ediyor?
Dile kolay, 60 yıl. Bazen iki haftada bir, bazen haftada 3 gün çıkan süreli yayın olarak Birlik gazetesinin yanı sıra uzun soluklu Sesler Kültür Sanat Dergisi, Sevinç ve Tomurcuk çocuk dergileri yayımlandı. Makedonya Millî Kütüphanesi’ni taradığınızda başta hikâye ve şiir kitapları olmak üzere Birlik etrafında toplanan yazar ve şairlerin 225 Türkçe yazılmış eserini görebiliriz. Birlik Yayınları’nın yayınlarında Makedonca, Boşnakça ve dünyanın diğer dillerinde yazılmış klasiklerden çevirilerin yapıldığını görüyoruz. Yugoslavya döneminde tüm bu kalıcı eserlere imza atılması, yapılanların büyük bir emek sonucu ortaya çıktığını gösteriyor. Bu mirası eksiği ve artısıyla taşımanın tüm Türk dünyası için bir borç olduğuna inanıyorum.
Aralık 2003 yılında 2 bin 500 avroya özelleştirilip, birkaç ay sonra 18 Mart 2004 yılında 6 bin 72’inci sayısı ile yayın hayatı son bulan Birlik gazetesinin sadece Makedonya Türklerinin değil, Türk dünyasının en büyük kültürel mirasları arasında yer aldığını ifade etmek isterim.